Coğrafi sınırları aşmak, yasaklı sitelere ulaşmak, çevrimiçi gizliliğinizi artırmak veya güvenliğinizi sağlamak için bir VPN arayışındasınız, ancak piyasaya biraz göz gezdirdiğinizde tam olarak ikiye bölündüğünü fark edeceksiniz: ücretsiz VPN vs ücretli VPN sağlayıcıları. Teknolojiyle pek içli dışlı değilseniz ve daha önce bu hizmetlerle bir deneyiminiz olmadıysa ücretsiz olanların cazibesine kapılır gidersiniz.
Peki ama her şey bu kadar basit olsaydı, ücretli sağlayıcılar varlığını hala sürdürebilir miydi? Hiç sanmıyorum. Karşılığında ödeme gerektirmeyen sağlayıcılar, özellikle de her gün kullanmayı planlıyorsanız kesinlikle yeterli değildir. Bugünkü makalemizde bunun sebeplerini açıklayacak ve neden “premium” sağlayıcıların çok daha iyi olduğu üzerinde duracağız.
Ücretsiz VPN vs ücretli VPN sağlayıcılarının temel farklarını, neden ve ne zaman bu sağlayıcılardan birini kullanmanız gerektiğini çok daha iyi anlayacağınızdan eminim. Ayrıca, aklınızda bir VPN edinme fikri varsa ama kararsız kaldıysanız da okumaya devam edin. Bu kapsamlı rehberde, bu iki seçenek arasındaki farkı anlatmakla kalmayacak 2024 yılında kullanabileceğiniz en sağlam birkaç VPN önerisinde de bulunacağım.
Ücretsiz VPN vs Ücretli VPN Arasındaki Farklar
Günümüzde insanlar bir VPN’e sahip olmanın önemini çok daha iyi anlamaya başladı. Dolayısıyla sektör de her geçen gün büyümeye ve karşımıza yeni bir hizmet sunmaya devam ediyor. Aralarından bir seçim yapmak ve uzun vadede iyi bir deneyim elde etmek de her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.
Özellikle bu büyük sektörün ücretsiz ve ücretli VPN olarak ikiye ayrılması birçok farklılığı da beraberinde getiriyor. Bu bölümde, bu iki grubu günlük kullanım senaryolarına dayanarak karşılaştıracağım ve neden ücretli sağlayıcıları tercih etmeniz gerektiğini açıklayacağım.
Güvenlik İşlevleri
Ücretsiz ve ücretli VPN uygulamalarından bahsederken en büyük farklılıklardan biriyle başlayalım: güvenlik. Bir VPN yani Sanal Özel Ağ (Virtual Private Network) kullanmanın temel sebeplerinden biri çevrimiçi güvenliğimizi sağlamasıdır. Örneğin, son yaptığım ProtonVPN incelemesinde, ücretsiz sürümünün bile ne kadar güvenli olduğu ve kayıt tutmama politikası bile sunduğundan bahsetmiştim.
Ancak, çoğu ücretsiz hizmetin kronik sorunu olduğu üzere, ücretsiz sürüm birçok güvenlik özelliğinden yoksundur. Ücretsiz sağlayıcılar, aslında ücretli versiyonlarını satabilmek için bir teşvik programı gibidir. Başlangıçta yeterli güvenlik özellikleri sunmazlar, bu sebeple bağlantınız ücretli sağlayıcılarda olduğu gibi anonim ve güvenli değildir.
Örneğin, bunların birçoğu kırılması mümkün olmayan 256-bit şifreleme yerine 128-bit şifreleme kullanır. Birçoğunda IP/DNS sızıntılarının önüne geçen kill switch (otomatik bağlantı kesici) özelliği bile yoktur. Tam aksine, ücretsiz seçeneklerin çoğunluğu gerçek IP adresinizin ortaya çıkmasına sebep veren sızıntılar ve eski moda protokollerle tanınır.
Peki hepsi bu kadar mı? Elbette hayır, ücretsiz sağlayıcıların büyük bir bölümü kötü amaçlı yazılım ve casus yazılımlarla doludur. İnternette kısa bir arama yaparsanız Betternet VPN, EasyVPN ve OkVPN gibi sağlayıcıların bir veya birden fazla kötü amaçlı yazılım içerdiğine dair incelemeler bulabilirsiniz. Bu nedenle, bunları kullanmanın güvenliğinizi sağlamaktan ziyade güvenliğinizi baltalamak için mükemmel seçenekler olduğunu bilmelisiniz.
Bu sağlayıcılara dahil olan kötü amaçlı yazılımlar, çevrimiçi faaliyetlerinizi izlemek ve kişisel verilerini çalmaya programlanmıştır. Topladıkları veriler ise gelir elde edebilmek adına en yüksek teklifi veren üçüncü taraf şirketlere satılır. Yani ücretsiz bir ürün kullanacağım derken bir anda kendinizi ürün olarak bulursunuz. Peki ya ücretli, premium sağlayıcılar?
Bu hizmetleri tercih ettiğiniz taktirde bankacılık düzeyinde 256-bit şifreleme elde edersiniz. Kill switch, split tunneling (bölünmüş tünelleme) gibi ek güvenlik önlemlerine sahip olursunuz. Her açılıp kapandığında kendini sıfırlayan RAM tabanlı sunucular sayesinde gizliliğinizle ilgili tek bir soru işareti bile yaşamazsınız.
Ayrıca, NordVPN ve ExpressVPN gibi önde gelen sağlayıcılar güvenlik seviyenizi daha da artırmaya yarayan Özel DNS hizmeti de sunar. Bu sağlayıcıları tercih ettiğiniz taktirde kesinlikle IP ve DNS sızıntısı gibi bir durumla karşılaşmazsınız. En önem verdikleri şey kullanıcıların güveni olduğu için kayıt tutmama politikalarını bağımsız denetim şirketlerine denetlettirip, sertifikalandırırlar.
Tüm bunlara Wi-Fi koruması, NordLynx, Lightway, WireGuard gibi son teknoloji protokoller ve kötü amaçlı yazılım/virüs içermemelerini de dahil edin. Özet olarak, karşılığında bir miktar ödeme yaptığınız, ancak %100 güvenli olduğundan emin olduğunuz bir Sanal Özel Ağ elde edersiniz.
Hız/Performans ve Bant Genişliği Sınırları
Bugünkü ücretsiz VPN vs ücretli VPN çarpışmasının ana hatlarından birini de performans ve bant genişliği limitleri oluşturuyor. İlk olarak ücretsiz sağlayıcılardan başlayalım. Bunlar, birçok test ve incelemede de ortaya koyulduğu üzere düşük hız ve performans, eski moda 1 Gbps sunucu altyapılarıyla tanınır.
Özellikle kullandıkları eski bağlantı protokolleri, aradaki performans farkının en büyük sebeplerinden biridir. Elbette, birçoğu OpenVPN protokolüne sahip; ancak bazı ücretsiz sağlayıcılar IKEv2’ya veya kendi sözde “tescilli” protokollerine (Hydra gibi) güveniyor. Bu protokollerin herhangi bir harici denetimi var mı peki? Tabii ki de yok, nasıl olsa “iyi” olduğunu iddia etmek de bedava.
Bununla birlikte, yüksek hız gerektiren aktiviteler esnasında yavaş, dalgalı ve sinir bozucu bir performans elde edersiniz. Çoğu insan bunların ücretsiz olmasına kanarak torrent veya streaming (yayın akışı) için kullanabileceğini zanneder. Ancak böyle bir şeyin mümkün olmadığını görmeleri çok uzun sürmez.
Örnek olarak, popüler ve ücretsiz bir seçenek olan Urban VPN’in hız testine aşağıdan göz atabilirsiniz.
Benim adıma ücretsiz sağlayıcıların en sinir bozucu yanı ise uyguladıkları bant genişliği sınırı. Düşük performans yetmiyormuş gibi bir de günlük veya aylık olarak kullanım kotası uygularlar. TunnelBear’a bakalım mesela, bu popüler ücretsiz sağlayıcı aylık olarak 500 MB ile 1 GB arasında bir kota uyguluyor. Günümüzde 6 yaşındaki bir çocuk için bile yarım saatlik bir YouTube videosu demektir bu.
Ya da bir diğer örneğe, Hide.me’ye bakalım. Bu sağlayıcı da aylık 10 GB’lık bir bant genişliği sınırına sahip. Yani yarım saatlik deneyimi belki 1-2 güne çıkarmamıza olanak tanıdılar, fakat aylık olarak. Piyasa oldukça renkli ve sınırsız bant genişliğine sahip bazı sağlayıcılar da var. Ancak bunlar oldukça nadirdir ve asıl farkı düşük hızlarla gözünüze çarparlar. Streaming veya torrent kullanımına izin vermez, günlük hayatta pek bir işinize yaramazlar.
NordVPN, ExpressVPN veya CyberGhost gibi seçenekler ise piyasadaki en iyi premium sağlayıcılardan bazılarıdır. Bant genişliği sınırı uygulamaz, sınırsız gezinme ve video izleme, torrent kullanımı veya aklınıza gelen diğer her şeye olanak tanırlar. Örneğin, aşağıdaki ekran görüntüsünden NordVPN hız testi sonuçlarımıza göz atabilirsiniz.
Ücretli sağlayıcılar önemli ölçüde daha fazla kaynağa sahiptir ve bu da yüksek performansın en büyük sebeplerinden biridir. 10 Gbps sunucular hızlarınızı en üst düzeye çıkarır ve akış sırasında donma, takılma ve sürekli arabelleğe alma olmadan istikrarlı performans sunarlar.
Gizlilik (Ya Da Gizlilik Eksikliği)
Ücretli VPN vs ücretsiz VPN karşılaştırmamızı gizlilik konusuna değinmeden tamamlayamayız. Çünkü, söz konusu ücretsiz olanlar olduğunda, öncelikler sıralamasının en sonunda genellikle gizlilik kriterini bulursunuz. Durum o kadar vahim ki neredeyse bu konuya ProtonVPN ve Hide.me haricinde önem veren tek bir sağlayıcı daha yok.
Ancak daha önce de söylediğimiz gibi, ücretsiz bir VPN gizlilik konusunda taviz vermiyorsa başka konularda veriyordur. Örneğin, ProtonVPN veya Hide.me ile devam edersek, biri aylık 10 GB veri sınırı sunarken diğeri de son derece yavaş hızlar sunar. Çoğu durumda ücretsiz olanların kayıt tutmama politikası bile bulunmaz.
Bu sağlayıcılar gelir elde edebilmek adına sizin kullanım bilgilerinizi ve kişisel verilerinizi satarak para kazanırlar. Aslında ücretsiz sağlayıcıların sitelerine bir göz gezdirdiğimizde bunun tam aksini iddia ederler. Sitelerinin her yerinde gizlilik ve güvenlik temalarını kullanırlar. Ancak bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz incelemeler bunların tam tersini söylüyor.
Özellikle Hola, Betternet VPN ve Hotspot Shield gibi sağlayıcılar gizlilik konusundaki zafiyetleriyle ün salmışlardır. Sanal Özel Ağ bağlantıları için P2P teknolojisinden faydalanan Hola’ya özellikle dikkat etmenizi öneririm. Bu sağlayıcıyı kullanırken boşta kalan kaynaklarınız başka kullanıcıların hizmetine sunulur. Bu da IP adresinizin başkaları tarafından ele geçirilmesini kabullendiğiniz anlamına gelir.
Bir de mobil ücretsiz VPN uygulamaları var tabi. Bu uygulamalar en kötüsüdür çünkü en yüksek derecede kayıt tutma ve etkinliklerinizi izlemeleriyle bilinirler. Ücretsiz sağlayıcıların uygulamalarında sürekli reklamlar ve açılır pencereler gösterdiğini fark etmişsinizdir. Çünkü çevrimiçi faaliyetlerinizi izliyorlar ve size özel reklamlar göstererek para kazanıyorlar. Basit bir “kazan kazan” ilişkisi. Ya da “kazan kaybet” demek daha mı doğru olurdu?
Gizlilik konusuna biraz olsun değer veriyorsanız ücretsiz VPN’lerden kesinlikle kaçınmanızı öneririm. Bunlar yerine NordVPN veya ExpressVPN gibi güvenli bir VPN kullanmak çok daha iyidir. Bu premium sağlayıcılar, gizliliğinizi korumak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Kayıt tutmama politikasına sahip oldukları için etkinlikleriniz IP adresiniz, DNS sorgularınız, coğrafi konumunuz gibi hiçbir bilgiyi depolamazlar.
Kayıt tutmama politikaları Cure53, PwC ve Leviathan Security gibi dünyaca güvenilir şirketler tarafından denetlenmiştir. Böylece veri depolamama iddiaları karşılığında para ödemenizi gerektirmeyen sağlayıcılarda olduğu gibi sadece iddia düzeyinde kalmaz. Hatta CyberGhost gibi bazı ücretli VPN’ler kayıt tutmama politikalarına ek olarak şeffaflık raporları bile yayınlar.
Uzun lafın kısası, bu ücretsiz VPN vs ücretli VPN karşılaştırmasında gizlilik için kesinlikle ücretli olanları öneririz. Kişisel bilgilerinizi veya çevrimiçi aktivitelerinizin kaydını tutmazlar. Bunun da ötesinde IP adresinizi ve gerçek konumunuzu gizlerler. Bu da çevrimiçi ortamda %100 anonim ve güvenli bir şekilde gezinmenize olanak sağlar.
Müşteri Desteği
Söz konusu teknoloji olduğunda ara sıra bile olsa sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmazdır. Aynısı Sanal Özel Ağ uygulamaları için de geçerli. Başarısız bağlantılar, IP veya DNS sızıntıları ya da başka herhangi türden bir sorunla karşılaştığınızda yardımınıza koşacak bir müşteri desteği olmalı. Ancak müşteri desteği gibi aksiyonlar her zaman ek kaynak gerektirir.
Çünkü kullanıcılar herhangi bir sorun yaşadığında müşteri temsilcilerinin her zaman tetikte olması gerekir. Tahmin edebileceğiniz gibi, ücretsiz sağlayıcılar bu desteği genellikle e-posta desteği veya ticket sistemiyle sınırlar. Yani herhangi bir konuda bir yardıma ihtiyacınız olduğunda bir ticket doldurmanız veya bir e-posta gönderip saatlerce yanıt beklemeniz anlamına gelir.
Hatta çoğu durumda bu birkaç saat en iyi senaryodur. Bazen bir cevap alabilmek için günlerce beklemeniz bile gerekebilir. Bu durumda Sanal Özel Ağ’sız kalırsınız ve gizliliğinizi koruyamazsınız. Örneğin, dark web’de güvenli bir şekilde gezinmek için müşteri temsilcisinden gelecek cevabı beklemek zorunda kalırsınız.
Ücretsiz VPN’lerin müşteri temsilcileri genellikle yeterince donanımlı değildir ve 7/24 hizmet vermezler. Aldığınız yavaş yanıtlar yardım sürecini daha da çekilmez kılar. Bugünkü ücretsiz VPN vs ücretli VPN karşılaştırmamızın hakkını verebilmek için şimdi de ücretli sağlayıcılara bakalım.
İlk olarak, canlı sohbet yoluyla 7/24 destek alma imkanına kavuşursunuz. Yaşadığınız en karmaşık sorunlarda bile anında yanıt alabildiğinizi ve canlı olarak yönlendirildiğinizi hayal edin. Kulağa çok daha iyi geliyor değil mi? İkincisi, bu sağlayıcılar da bir e-posta desteği sunarlar, ancak bu bile ücretsiz sağlayıcılara kıyasla katbekat hızlıdır.
Sorununuzu çözmek için bir e-posta yanıtı beklerken ortalama 5-15 dakika içerisinde bir yanıt alırsınız. Ya da ben bu kadar bile beklemek istemiyorum diyorsanız canlı sohbeti kullanın gitsin. Müşteri temsilcisi anında karşınızda olacaktır.
Üçüncüsü, birçok ücretli sağlayıcı çok sayıda sık sorulan soru, Yarım Merkezi, kılavuzlar ve hatta YouTube kanallarına bile sahiptir. Yani bu premium sağlayıcıların önem verdiği tek şey kullanıcıların sorunlarını çözmek ve onları mutlu etmektir. Başka türlü nasıl gelir elde edebilirler ki zaten? Bilginin bu kadar hızla yayıldığı çevrimiçi dünyada öncelik her zaman müşteri memnuniyeti olmalıdır.
Sunucu Kapsamı
Ücretli VPN vs Ücretsiz VPN ayrımını yaratan bir diğer önemli faktör ise sunucu ağlarıdır. Şu ana dek, ücretsiz VPN’lerin tamamen sınırlı olanaklar sunduğunu gördünüz. Siz sormadan ben söyleyeyim, evet aynı sınırlar sunucu ağları için de geçerlidir.
Sunucu ağı ve kapsamı konusunda ön cömert davranan ücretsiz VPN TunnelBear’dır. Bu sağlayıcı 47 ülkede 500’den fazla sunucuya sahiptir ve ücretsiz sağlayıcılar arasında nadir görülen bir örnektir. Diğer tüm sağlayıcılar ise genellikle Hollanda veya Amerika Birleşik Devletleri gibi birkaç ülkeden oluşan sunucu ağlarına sahiptir.
Örneğin ProtonVPN ve Hide.me’ye biraz yakından bakalım. Hide.me sadece 5 sunucu konumuna sahipken ProtonVPN ise 3 sunucu konumuna sahiptir. Bu sınırlayıcı durum Betternet VPN ve hatta sadece ABD’den 1 sunucu konumu sunan Hotspot Shield gibi sağlayıcılarda daha da kötüleşerek devam etmektedir.
Sınırlı olan sadece sunucu ağlarının kapsamı mı? Tabii ki de hayır, sunucu sayısı aslında hız ve performans ile doğrudan ilişkilidir. Daha küçük bir sunucu ağına sahip bir sağlayıcı kullandığınızda sürekli olarak kalabalık sunucularla karşılaşırsınız. Bu da ağı aşırı yükler ve tüm kullanıcıların düşük hız almasına neden olur. Bu da düşük performans ve dolayısıyla kararsız bağlantılara neden olur.
Ücretli VPN’ler ise sunucu ağının genişliğini her zaman bir öncelik olarak görürler. Örneğin NordVPN veya ExpressVPN gibi sağlayıcıları tercih ederseniz, dünyanın büyük bir bölümünde binlerce sunucuya sahip olursunuz. Hatta direkt olarak sayılarla konuşalım: NordVPN tam 111 ülkede 6.300’den fazla sunucuya, ExpressVPN ise 105 ülkede 3.000’den fazla sunucuya sahiptir.
CyberGhost da 2024 itibarıyla 100 ülkede 11.600’den fazla sunucudan oluşan bir ağa sahiptir. PIA VPN’in sunucu kapsamı ise 91 ülkeden, dünya çapında 30.000 sunucudan oluşmaktadır. Aradaki farkı şimdi daha iyi görebiliyorsunuz değil mi? Tüm bunlar hızlı bir sunucuya bağlanma olasılığınızı artırır ve coğrafi sınırları aşabilmek için çok daha fazla ülkeye sahip olacağınız anlamına gelir.
Ek Faydalar (P2P, Streaming, …)
Ücretli vs ücretsiz ayrımını daha iyi yapabilmek adına, son olarak streaming (yayın akışı), torrent ve diğer gelişmiş özelliklere odaklanalım. Bakalım bu sağlayıcılar bu özellikleri sunuyor mu? Yoksa burada da sınırlandırmalarla mı karşılaşacağız?
Streaming (Yayın Akışı) Yetenekleri
Söz konusu yayın akışı olduğunda ücretsiz VPN uygulamalarını derhal aklınızdan çıkarın derim. Netflix, Hulu veya Disney+ gibi platformlarla hiçbir şekilde çalışmazlar. Çünkü bu tür platformların anti-VPN uygulamaları tarafından kolayca tespit edilir ve hemen engellenirler.
Çoğu ücretsiz sağlayıcı akış desteği sunduğunu bile iddia etmez, kendileri de bu platformların engellerini kaldırmanın imkansız olduğunu kabullenmiştir. Düşük hız ve sınırlı bant genişliği gibi sınırlamalarla aksini nasıl iddia edebilirler ki? En iyisi bile ayda en fazla 1-2 saat içerik izlemenize ancak yetecektir.
Daha önce de bahsettiğimiz ücretli sağlayıcılar ise bunun tam tersini sunarlar. Ne de olsa bir kullanıcı karşılığında para ödüyorsa en iyisini almak isteyecektir. Bu durumda streaming için en iyi VPN servisi olmaktan başka çareleri yoktur ve tüm sınırlamaları aşmanızı sağlarlar. Örneğin, CyberGhost’un yayın sunucuları sayesinde Netflix ABD, Prime Video, Disney+, Hulu veya Hotstar gibi platformları izleyebilirsiniz.
10 Gbps hızında çalışan sunucular ve sınırsız bant genişliğini de göz önünde bulundurursanız 4K yayınları bile donma, takılma olmadan izleyebilirsiniz. Ayrıca, ücretli sağlayıcılar Fire TV Stick, Android TV ve Smart TV gibi yayın cihazları için daha fazla uygulama sunma eğilimindedir.
Torrent (P2P) Uyumluluğu
Piyasada torrent kullanımına izin veren bir ücretsiz VPN hemen hemen hiç yoktur. Bu ücretsiz VPN vs ücretli VPN karşılaştırmasında ücretli VPN’lerin P2P ve torrent için hiçbir sınırlama uygulamadığını söylemek isterim. Ancak, birçok ücretsiz sağlayıcıyla torrent indirmeyi denediğimde sonuç hep hüsran oldu.
Yukarıdaki ekran görüntüsünden de görebileceğiniz gibi, örneğin TunnelBear bu amaç için işimizi görmedi. Torrent işlemi başlayalı çok uzun süre geçmesine rağmen hala “eşlere bağlanıyor” olarak gözüküyor ve indirme/yükle hızlarım sıfırı gösteriyor. Yani torrent istemcim indirmeye çalışıyor ama Sanal Özel Ağ buna izin vermiyor. P2P trafiğine izin veren ücretsiz sağlayıcılar ise bunu bant genişliği sınırıyla dengeliyor.
Ayrıca, kayıt tutma uygulamaları ve güvenlik konusundaki eksikliklerini de unutmamalıyız. Bu durumda ücretsiz bir sağlayıcıyla torrent indirmenin herhangi bir mantığı yoktur. İSS’niz tarafından izlenebilir, tespit edilebilir ve yetkili kurumlara bildirilebilirsiniz. Eğer güvenli bir şekilde torrent indirmek istiyorsanız en mantıklı yol kesinlikle premium bir sağlayıcı kullanmaktır.
Bunlar, sadece işini iyi yapmakla kalmaz aynı zamanda tüm P2P aktiviteleri için mükemmel hızlar, inanılmaz performans ve mükemmel anonimlik sağlar. Hatta NordVPN ve CyberGhost gibi bazı sağlayıcılar özel P2P sunucularına bile sahiptir. Bu sunucular torrent işlemleri için optimize edilmiştir ve her zaman en iyi deneyimi sunarlar.
Elbette bu sağlayıcıların en büyük avantajlarından biri de sınırsız bant genişliği sunmalarıdır. Herhangi bir sınır olmadan dilediğiniz boyutta, dilediğiniz sürece torrent indirebilirsiniz.
Ne Gibi Durumlarda Ücretsiz VPN Kullanmalıyım?
Bugünkü ücretsiz VPN vs ücretli VPN karşılaştırmamız sonucunda premium sağlayıcıları kullanmanın çok daha mantıklı olduğunu görüyoruz. Ücretsiz sağlayıcılar ise genellikle ücretli olanlardan çok daha düşük bir seviyede yer alıyorlar, ancak bunların tamamının kötü olduğunu da iddia edemeyiz.
O halde, en azından “kötü olmayan” bir ücretsiz VPN’i ne gibi durumlarda kullanmalıyım? Bana soracak olursanız ücretsiz sağlayıcıları sadece belirli kullanım durumları için geçici bir çözüm olarak görüyorum. Tabi bunu her sağlayıcı için söyleyemem, sadece ProtonVPN ve Hide.me gibi güvenilir olanlardan bahsediyorum.
Bu sağlayıcıların her biri kayıt tutmama politikası sunar ve çevrimiçi ortamda anonim kalmanıza yardımcı olur. Bununla beraber, karşılığında ödemeye yapmanızı gerektirmeyen “mükemmel” bir sağlayıcı da yoktur. Bu üçlü her ne kadar güvenli olsa da yayın izleme dostu değildir ve P2P trafiğine izin vermezler. Sadece günlük hayatta basit internet işlerinizi güvenle yapmanıza olanak tanırlar.
Hemen örnek bir kullanım senaryosu düşünelim. Yurtdışına çıkacaksınız ve ücretli bir Sanal Özel Ağ’a para ödemek istemiyorsunuz. Bu durumda halka açık WiFi koruması elde etmek veya ülkenizden coğrafi olarak kısıtlanmış sitelere erişmek için bu 3 sağlayıcıdan birini güvenle kullanabilirsiniz. Ayrıca bazı ücretsiz sağlayıcılar yurtdışındaki yabancı TV kanallarının engelini de kaldırabilir.
Ancak sınırlı bant genişliği, düşük hızlar, zayıf engel kaldırma yetenekleri gibi dezavantajları aklınızdan çıkarmamalısınız. Bu durumda her an yarı yolda kalabilir ve korumasız bir duruma düşebilirsiniz. Mümkün olan en yüksek performans için kesinlikle ücretli bir sağlayıcı kullanmanız gerekir. En azından, para iade garantisi de sundukları için paranızı riske atmadan denemenize olanak tanırlar.
2024‘te Kullanabileceğiniz En İyi Ücretli VPN’ler
Ücretsiz VPN vs ücretli VPN karşılaştırması sonucunda hangisinin daha akıllıca bir çözüm olduğunu üzerinde hemfikiriz. Peki ama hangisini tercih etmelisiniz? Bizim önerimiz NordVPN, ExpressVPN ve CyberGhost gibi 2024‘te kullanabileceğiniz en güvenilir VPN’lerden yana.
Üstelik bu sağlayıcılar koşulsuz, şartsız para iade garantisi de sunuyor. NordVPN ve ExpressVPN, tüm abonelik planları için 30 günlük iade garantisi sunar. CyberGhost ise bunu bir adım daha ileri götürerek 45 günlük bir iade garantisiyle beraber geliyor. Yani ücretli olmalarına rağmen ücretsiz ve risksiz bir şekilde denemenize izin veriyorlar ve hatta bunu teşvik ediyorlar.
1. NordVPN
Para iade garantisi sayesinde tam 30 gün boyunca ücretsiz olarak kullanabileceğiniz NordVPN. Yapmanız gereken tek şey sağlayıcının 2 yıllık aboneliğini seçmek, keyfiniz istediği gibi sınırsızca kullanmak ve ilk 30 gün içinde para iadesi talep etmek. NordVPN, Threat Protection (Tehdit Koruması), Dark Web Monitor ve bankacılık düzeyinde şifreleme ile kullanabileceğiniz en güvenli seçeneklerden biridir.
Ram tabanlı sunucular, kişisel verilerinizin gizli kalmasını sağlayan Özel DNS ve NordLynx gibi en son teknolojilere sahiptir. Ayrıca özel sunucular sayesinde güvenle torrent indirebilir, dark web’de gezinebilir ve internet sansürünü aşabilirsiniz. Kayıt tutmama politikası PwC ve Deloitte olmak üzere 3 kez güvenlik denetimine tabi tutulmuştur.
NordVPN oldukça uygun fiyatlıdır ve tek bir abonelikle aynı anda 6 cihazınızı korumanıza izin verir. Ücretsiz rakiplerinin aksine tüm cihazlarda ve işletim sistemlerinde çalışır. Böylece evinizdeki, iş yerinizdeki, okulunuzdaki tüm cihazlarınızı Sanal Özel Ağ bağlantısı ile korumanızı sağlar.
2. ExpressVPN
Daha önce de değindiğim gibi, ExpressVPN tam 105 ülkede 3.000’den fazla sunucuya sahiptir. Üst düzey performans, mükemmel streaming yetenekleri ve aşılması mümkün olmayan bir güvenlik katmanı sunar. Ücretsiz sağlayıcılarla karşılaştırmamız gerekirse cihaz uyumluluğu ve eşzamanlı bağlantı imkanı gibi birçok artıya sahiptir.
Ücretsiz bir sağlayıcı kullandığınızda hesap başına tek bir bağlantıya sahip olursunuz. Ancak ExpressVPN gibi bir sağlayıcı aynı anda 8 cihazınızı birden korumanıza olanak tanır. Neredeyse internete bağlanabilen her cihaz için uygulamalar da sunar. Bu sayede sadece masaüstü veya mobil platformlarla sınırlı kalmaz aynı zamanda Smart TV ve Fire TV Stick için VPN uygulaması olarak da kullanabilirsiniz.
ExpressVPN şu an için yıllık planında %49 indirim uyguluyor ve 3 ay ücretsiz kullanım hediyesi sunuyor. 30 günlük para iade garantisini de hesaba katarsak, 1 ay boyunca hiçbir şekilde para kaybetme riskiniz olmadan kullanabileceğiniz premium bir sağlayıcı anlamına geliyor.
3. CyberGhost
Piyasada güvenilirliğini ve performansı kanıtlamış CyberGhost ise bir diğer önerim. Üstelik, sunduklarına kıyasla fiyatı da bir o kadar şaşırtıcı. Aylık maliyeti 2 doların biraz daha üzerine denk geliyor ve 45 günlük para idesi sunuyor. Buna rağmen, masaüstü ve mobil platformlar için kullanımı kolay uygulamalar sunar, özel amaçlı sunuculara sahiptir ve en önemlisi mükemmel bir hız ve performans sunar.
CyberGhost ile No Spy sunuculara da sahip olursunuz. Bu sunucular, özellikle devlet gözetimi olan ülkelerde gizliliğinize ekstra bir koruma katmanı ekler. Kayıt tutmama politikası, dahili ad-blocker, 256-bit AES şifreleme ve WireGuard protokolü de inanılmaz uygun fiyatlı bir VPN olmasına rağmen kayda değer özelliklerdir.
Bu Sanal Özel Ağ aynı anda 7 cihazınızı korumanıza olanak tanır ve 7/24 hizmet veren bir canlı sohbet desteğine sahiptir. Kısacası, bu ücretsiz VPN vs ücretli VPN karşılaştırmasını okuduktan sonra test edebileceğiniz mükemmel bir seçimdir.
Özet
Bugünkü ücretli VPN vs ücretsiz VPN karşılaştırmasında, ücretli seçeneklerin neredeyse her konuda daha üstün geldiğini gördünüz. Ücretsiz sağlayıcılar her zaman “berbat” olmak zorunda olmasa da genellikle güvenlik, performans, bant genişliği gibi çeşitli konularda sınırlara sahiptir. Bazıları güvenli ama yavaştır, bazıları hızlı ama bant genişliğine sahiptir ve bazıları ise her konuda kötüdür.
Öte yandan, ücretli sağlayıcıların tek gelir kaynağı kullanıcılardır. Bu yüzden hiçbir sınırlama uygulamaz ve mümkün olan en iyi deneyimi elde etmeniz için çabalarlar. Ayrıca, ücretsiz alternatiflerinde olduğu gibi gelir elde etmek için kişisel bilgi ve kullanım detaylarınızı üçüncü taraf şirketlere satmazlar.
Sonuçta, bunu yaptığı ortaya çıkan bir şirket kullanıcılara abonelik satmaya devam edebilir mi? Hiç sanmam. Son olarak, artık bir klişe haline gelmiş olan ama Sanal Özel Ağ endüstrisine “cuk” oturan iki konuya değinmek istiyorum. Bunlardan ilkini atalarımız çok önceden açıklamış zaten, “beleş peynir fare kapanında olur”. Diğeri ise “bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz demektir.”
Yani bir sağlayıcı sınırsız bant genişliği ve yüksek hızlar gibi olanaklar sunup %100 ücretsiz olduğunu iddia ediyorsa bir kez daha düşünün. Aslında bu durumda ürün sizsiniz çünkü kişisel verilerinizi ve genel olarak gizliliğinizi ortalama bir Sanal Özel Ağ kullanabilmek için ücretsiz veriyorsunuz demektir. Ya da fare kapanındaki beleş peyniri yemeye çalışan bir fare de diyebiliriz.
Kısacası, her iki durumda da bir bedel ödemeniz gerekir. Ancak hangisini seçeceğinize karar vermeden önce kendinize şunu sormalısınız: gizliliğinizden ve güvenliğinizde ödün vermek mi istiyorsunuz? Yoksa ayda sadece birkaç dolar karşılığında devletlerin bile takip edemeyeceği bir gizlilik ve sınırsız performansa sahip olmak mı?
SSS
Şu ana kadar ücretsiz VPN vs ücretli VPN sağlayıcılarıyla ilgili her konuya değindik. Yine de sıklıkla karşılaştığımız ve gelmesi muhtemel birkaç soruya daha değinelim ve makalemizi sonlandıralım.
Ücretsiz VPN’lerin kötü amaçlı yazılımlar içerdiği doğru mu?
Evet, bazı durumlarda tamamen doğru bir itham. Bugüne kadar kullanıcıların bilgisayarlarına casusluk ve madencilik için gizlice malware (kötü amaçlı yazılım) ve hatta virüs yükleyen birçok sağlayıcı gördük. Örneğin AmanVPN… ücretli ve ücretsiz versiyonları bulunan bu sağlayıcının bilgisayarımıza kötü amaçlı yazılımlar yüklediğini tüm dünya biliyor.
Aynısı SlickVPN için de gerçerli. Bu sağlayıcıyı incelerken Malwarebytes ile kötü amaçlı yazılım taraması gerçekleştirdik. Sonuçlar korkunçtu çünkü bu sağlayıcıda da aynı şekilde malware’ler tespit ettik. Piyasadaki tüm ücretli VPN’lere bile güvenemediğimiz bu sektörde SlickVPN gibi sağlayıcıların yakınından bile geçmemenizi öneririm.
Yapabileceğiniz en mantıklı şey bu uygulamalardan uzak durmak ve NordVPN, ExpressVPN ya da CyberGhost gibi seçenekleri tercih etmektir. Bu sağlayıcıları birçok kez inceledik ve çeşitli antivirüs/anti-malware uygulamalarıyla şahsen test ettik. Şimdiye kadar bir kez olsun kötü bir sonuçla karşılaşmadık.
Ücretli VPN’ler her koşulda daha mı iyidir?
Bir evet daha… en azından bu ifade %99 oranında geçerlidir. Bununla birlikte bazı ücretli VPN’ler de tercih edebileceğiniz kadar iyi olmayabilir. Bazıları çok sınırlı özelliklere sahiptir veya ödediğiniz paranın karşılığını veremeyecek kadar pahalıdır. Ücretsiz VPN’ler bazen ücretli sağlayıcılardan daha hızlı olabilir, ancak yalnızca örneğin Brave VPN gibi gerçekten KÖTÜ ücretli hizmetleri tartışırken.
Ek olarak, bazı durumlarda ücretsiz sağlayıcıların sunucu ağları bazı ücretli sağlayıcılara göre daha kapsamlı da olabilir. Tabi bu durum her ücretli sağlayıcı için geçerli değildir. Örneğin, yukarıda önerdiğimiz üç sağlayıcıdan üstün tek bir ücretsiz sağlayıcı daha yoktur. Bu yüzden işini iyi yapan bir Sanal Özel Ağ satın almak ve paranızı rastgele saçmamak çok ama çok önemlidir.
Güvenli ücretsiz VPN diye bir şey var mı?
Üç evetle makalemizi uğurluyoruz… evet karşılığında para ödemenizi gerektirmeyen ama yine de güvenli sağlayıcılar vardır. Hatta bunlardan birkaçından makalemizin önceki bölümlerinde bahsetmiştik. Örneğin, ProtonVPN ve hatta Hide.me gibi sağlayıcılar ücretsiz olmasına rağmen oldukça güvenlidir.
Son olarak PrivadoVPN’in de kısmen güvenli olduğunu söyleyebilirim. Ancak bu sağlayıcının üçüncü taraf bir denetimi yoktur. Bu nedenle rakipleri kadar güvenli olduğunu iddia edemeyiz. Yine de Hola, Urban VPN ve Hotspot Shield gibi şüpheli sağlayıcıları seçmekten çok daha iyidir.
