pCloud İncelemesi 2024: Neden En İyi Bulut Hizmeti?

Her geçen gün artan dosya boyutları, onları fiziksel depolama alanlarımızda depolamayı da zorlu bir hale getiriyor. Dolayısıyla artık kullanıcılar da depolama konusunda bir devrim yaratan bulut depolama çözümlerine yönlemeye başladı. Hem dosyalarımızın güvenliği hem de her yerden erişilebilirliği göz önünde bulundurulduğunda, ister istemez biz de bu devrimin bir parçası haline geldik.

Çok da uzak olmayan bir geçmişte Dropbox ve Google Drive sektörün en popüler seçeneklerinden bazılarıydı. Ancak “en popüler” olan her zaman “en iyi” anlamına gelmez, değil mi? Kesinlikle öyle ve pCloud da bu durumun en büyük kanıtlarından biri. Peki, pCloud nedir? GERÇEKTEN ne kadar iyi? pCloud kullanmaya değer mi?

Bunlar, 2024 pCloud incelemesi kapsamında ele alacağımız sorulardan sadece birkaçı. Uzun ama ilgi çekici bir makale olacağının garantisini verebilirim, çünkü pCloud’u her yönüyle derinlemesine ve kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz.

Ayrıca, bu bulut servisini kişisel olarak da uzun yıllardır kullandığımı söylemek istiyorum. Dolayısıyla size bu servisin sahip olduğu tüm artıları ve eksileri objektif bir şekilde aktarabileceğimi düşünüyorum. O halde lafı daha fazla uzatmayalım ve incelememize geçiş yapalım.

pCloud Nedir?

pCloud, faaliyetlerine 2013 yılında başlamış ve bazı rakiplerine kıyasla piyasada nispeten yeni olan bir şirket. Ayrıca bireysel kullanıcılar, aileler ve şirketler için farklı bulut depolama alanları da sunuyor. Yani sadece belirli bir kesime hitap eden bir hizmetin aksine çok yönlü bir hizmet olmayı başarıyor.

pCloud hakkında söyleyebileceğimiz şeylerin başında elbette İsviçre merkezli olması geliyor. Birçoğunuzun bildiği gibi, bu ülkede çok sıkı gizlilik yasaları mevcut ve bu da pCloud’un güvenliği için mükemmel bir zemin oluşturuyor.

pCloud’u Ziyaret Edin

Halihazırda 15 milyondan fazla kullanıcı; yüksek aktarım hızları, kullanım kolaylığı ve uygun fiyatları sayesinde bu hizmetten faydalanıyor. Hatta pCloud’un ücretsiz bir sürümü de var ve Avrupa ile ABD’de ayrı ayrı sunucuları bulunuyor. Yani gezegenimizin büyük bir bölümünü kapsadığını söyleyebiliriz.

Hepsi bu kadar mı? Tabii ki de değil, bu sadece hizmete genel bir bakıştı. Bu hizmet daha bir çok şey vaat ediyor ve bu pCloud incelemesi ve 2024 testinde, neden en iyi bulut depolama olarak gösterildiğini anlayacaksınız.

pCloud Cihaz Desteği ve Erişilebilirlik

Bir bulut hizmeti kullanırken en dikkat etmeniz gereken şey, bu hizmete tüm cihazlarınızdan erişip erişemeyeceğinizdir. Kim sadece bilgisayardan erişilebilen bir hizmet kullanmak ister ki? O halde gelin, pCloud’un hangi cihazlarla uyumlu olduğuna bakalım ve kullanım kolaylığı, ilk kurulum sürecini beraber inceleyelim.

pCloud Nasıl Kullanılır?

pCloud’un web sitesini ziyaret ettiğimde (ki üzerinden baya zaman geçti) en şaşırdığım şey içerisinde gezinmenin ne kadar kolay olduğuydu. Siteye girdiğinizde göreceğiniz ilk şey, tamamen ÜCRETSİZ olarak kaydolmanızı sağlayan şık bir açılış sayfası.

Tekrar belirtmem gerekirse; evet, bu hizmet tamamen ücretsiz bir plan da sunuyor. Detaylarına pCloud incelemesi fiyatlandırma bölümünde değineceğiz.

Kurulumun ilk aşaması, hangi planı seçmek ve devam etmek istediğinizle ilgili olacak. Şahsi önerim, ücretsiz planla başlamanız ve pCloud’a ücretsiz olarak katılmanız. Bunu yapmak öncelikle e-posta adresinizi girmelisiniz. Ardından sistem sizden bir şifre oluşturmanızı isteyecek. Şifreyi de belirledikten sonra “Hesap Oluştur”a tıklayın ve hepsi bu kadar! Birkaç saniye için pCloud, tüm özellikleriyle birlikte kullanıma hazır olacak.

Kullandığınız cihaz ne olursa olsun, pCloud sizden yaklaşık 10 MB’lık bir kurulum dosyası indirmenizi isteyecek. Örneğin bir PC kullanıyorsanız sizi ufak bir kurulum dosyasına yönlendirecektir. Ya da iOS/Android gibi cihazlara sahipseniz sizi sırasıyla Apple Store veya Google Play’e yönlendirecektir. Bu uygulama mağazalarından pCloud’un resmi uygulamasını yükleyebilirsiniz.

Bu kurulum aşamasını da başarıyla tamamladığınıza göre artık pCloud ile aranızda hiçbir engel kalmadı demektir.

pCloud Masaüstü Uygulaması

İşe ilk olarak pCloud’un masaüstü uygulamasını inceleyerek başlayalım: Kurulumun hemen ardından, bu hizmetin basit ama işlevsel uygulamasıyla karşılaşacaksınız. Ayrıca kullanmaya başladığınız andan itibaren 5 GB ücretsiz depolama alanına sahip olduğunuzu göreceksiniz.

Bununla birlikte, pCloud basit görevleri yerine getirerek daha fazla depolama alanı (10 GB’a kadar) kazanmanıza olanak tanır. Bunlar arasında e-postanızı doğrulamak ya da diğer kişileri hizmete davet etmek gibi bazı basit görevler yer alıyor.

Windows ya da Mac bilgisayarlarda pCloud’un kullanımının son derece kolay olduğunu ve güvenli dosya paylaşımı ve depolama için ihtiyaç duyduğum tüm özellikleri sunduğunu söylemeliyim. Birkaç yıllık kullanımın ardından masaüstü uygulamasında şu ana kadar hiçbir sorunla karşılaşmadım.

Örneğin dosyalarınızı yedeklemenize ya da bulut ile bilgisayarınız arasında dosyaları senkronize etmek için bir pCloud senkronizasyon klasörü eklemenize olanak tanıyor. Bunun yanı sıra, her bir seçeneğe pencere uygulamasının üst kısmından ulaşabiliyorsunuz. Böylece Senkronizasyon (Sync), Paylaşımlar (Shares), Kripto (Crypto), Yedekleme (Backup) ve Ayarlar (Settings) seçeneklerine tek tıkla erişebiliyorsunuz.

PC uygulaması; yükleme ve indirme hız limitlerini belirlemenize ve ekran görüntülerini yüklemenize olanak sağlıuor. Hatta ototmatik senkronizasyon için vakit kaybetmemeniz adına sistem başlangıcında çalışmasını sağlamanıza bile olanak tanıyor. Dünyanın en göz alıcı uygulaması olmasa da, masaüstündeki pCloud kesinlikle kullanımı en kolay uygulamalardan biri.

pCloud’u Ziyaret Edin

pCloud Mobil Uygulaması

pCloud incelemesi ve mobil uygulamasının testi de çok benzer şeyler gösteriyor. Uygulama, her iki versiyonunda da aynı şekilde çalışıyor: iOS ve Android versiyonları neredeyse birebir aynı. Bir mobil uygulamaya sahip olması mükemmel bir avantaj çünkü internet erişiminiz olduğu sürece dosyalarınıza her yerden erişebilmenizi sağlıyor.

Uygulamayı yüklediğinizde, pCloud size telefonunuzdaki fotoğraf ve videoları otomatik olarak yedekleme seçeneği de sunuyor. Bu fotoğraflara daha sonra bilgisayarınız üzerinden de erişebilir, böylece iki cihaz arasında dosya aktarmak için USB kablosu kullanma ihtiyacı ortadan kalkar.

Ayrıca mobil uygulamasında entegre bir medya oynatıcı da bulunuyor. Bu sayede üçüncü parti bir uygulama kullanmadan fotoğraf, video ve hatta müzik dosyalarını açabilirsiniz. Benim özellikle hoşuma giden bir diğer özelliği ise pCloud’un çalma listeleri oluşturabilmesi oldu. Bu sayede pCloud’u telefonunuzda tam olarak bir medya oynatıcı olarak kullanabilirsiniz.

Sadece bunlar bile pCloud’u piyasadaki en yetenekli ve esnek bulut hizmetlerinden biri haline getirmeye yetiyor.

pCLoud’un Web Sürümü

pCloud’u web sitesini ziyaret ederek mi kullanmak istiyorsunuz? Bu da tamamen mümkün. Ben şahsen özellikle mobil cihazlar söz konusuysa ilk olarak uygulamalarını kullanmayı tercih ederim. Ancak pCloud, aşağıda da göreceğiniz gibi özene bözene hazırlanmış bir “web arayüzü”ne de sahip.

Müziklerinizi, resimlerinizi ve video klasörlerinizi ana ekranda görebilirsiniz. Sol tarafta ise uygulama içinde sahip olduğunuz diğer seçenekler yer alıyor. Çöp Kutusu veya Kripto klasörlerinize erişebilir, yer imleri ekleyebilir veya ses dosyalarını hemen oracıkta önizleyebilirsiniz.

Siz de telefonunuza veya bilgisayarınıza fazladan bir uygulama daha kurmak istemiyorsanız pCloud’un mükemmel tasarlanmış web sürümünü kullanabilirsiniz.

pCloud Tarayıcı Uzantıları

Web sürümünden de bahsettiğimize göre pCloud incelemesi ve testinde sıra geldi tarayıcı eklentilerine. Tahmin edebileceğiniz gibi bu hizmetin hem Chrome hem de Firefox uyumlu tarayıcı eklentileri mevcut. Bu eklentiler başka hiçbir şekilde elde edemeyeceğiniz çeşitli olanaklar sunar.

Örneğin pCloud Save: Adından da anlaşılabileceği gibi dosyaları direkt olarak web asyfalarından bulut alanına kaydetmenizi sağlar. Tek başına bu özellik bile işleri inanılmaz kolaylaştırıyor. Örneğin fotoğrafları, sanki bilgisayarınıza kaydediyormuş gibi sağ tıklayıp doğrudan pCloud’a gönderebilirsiniz.

Bu sayede ekstra adımlara gerek kalmadan istediğiniz görüntü veya metni tek bir tıklamayla kaydedebilirsiniz. Yanlış duymadınız, pCloud sadece fotoğrafları değil “metin parçacıklarını” bile kaydetmenize izin verir. Bir metin dosyasını kaydetmek ve sonradan düzenleme yapabilmeniz için bulut içerisinde bir “.txt” dosyasına dönüştürür.

Gördüğünüz gibi pCloud, diğer bulut sevisleri tarafından “uğraşılmaya değer” görülmeyen ama gerekli özellikleri bile kullanıcılarına sunmaya çalışıyor. Her bir cihazınızı bu uygulama ile donatarak hayatınızı eskisinden çok daha kolay bir hale getirebilirsiniz. Ayrıca böylesine hızlı bir bulut kullandığınızda HDD’inizde açılacak boş yerleri bir hayal edin…

pCloud Transfer Hızları Nasıl?

Geçmişteki çoğu bulut hizmeti neredeyse günümüz çözümleri kadar kullanışlıydı, ancak ortak bir dezavantajları varı: yavaş hızlar.

Birkaç gigabaytlık bir dosyayı yüklemek için bile neredeyse tüm gün beklediğimi biliyorum. Hem de kendi internet hızım oldukça hızlı olmasına rağmen. Hatta bu yavaş hızlarla cebelleşmek yerine bir süreliğine de olsa geleneksel sabit disklere dönüş yapmıştım.

Fakat günümüzde bu olay tersine dönmeyi başardı ve artık ciddi manada hızlı bazı çözümlere sahibiz. pCloud incelemesi kapsamında size bu servisin ne kadar hızlı olduğunu göstermeye çalışacağım. Elbette sadece indirme hızını test etmekle yetinmeyecek, aynı zamanda yükleme hızlarını da test edeceğim.

Öncelikle, yükleme ve indirme hızının en belirleyici etkeni kendi internet hızımızdır. Eğer evinizde veya iş yerinizde yavaş bir internet bağlantısına sahipseniz bulut hizmetinin hızları da düşük olacaktır. Aşağıdaki ekran görütüsünde benim pCloud transfer hızı incelemesi kapsamında kullandığım internet hızlarını görebilirsiniz.

pCloud’u Ziyaret Edin

Ben, bu pCloud testi için 3 GB’tan biraz daha az boyutta bir “.rar” dosyası oluşturdum. pCloud hesabıma giriş yaptım ve bir sonraki ekran görüntüsünden de görebileceğiniz gibi yükleme işlemini başlattım. İnternet hızım Türkiye standartlarını temsil etmesine rağmen 3 GB’lık bir dosyayı buluta yüklemem 30 dakika gibi bir zaman aldı.

Çok da hızlı olmayan internet hızıma rağmen pCloud, gerçekten çok hızlı ve neredeyse internet hızımı sonuna kadar “sömürdü” diyebilirim. Örneğin Google Drive için konuşacak olursam, maalesef internet hızımın potansiyelini bu kadar iyi kullandığını söyleyemem. pCloud’a kıyasla kısmen daha düşük hızlar elde etmiştim.

Yükleme kısmı tamam. Peki ya aynı dosyayı indirmek istediğimde nasıl bir sonuç alacağız? pCloud yine daha iyi bir sonuç gösterecek mi? Buyrun ekran görüntüsüne:

Gördüğünüz gibi aynı dosyanın indirilmesi yaklaşık 5 dakika gibi bir zaman aldı. Genel olarak bu pCloud incelemesi için iyi bir sonuç elde ettiğimizi söylemeliyim. Tüm özelliklerine ve etkileyici performansına bakacak olursak bu pek de sürpriz sayılmaz gibi.

pCloud Özellikleri

2024 pCloud incelemesi ve testlerini, hizmetin diğer önemli özelliklerinden bahsetmeden tamamlamak olmazdı. Sunduğu uygun fiyatlara rağmen bu bulut hizmeti, daha pahalı rakipleri kadar zengin özelliklere sahip.

İşte pCloud aboneliğine sahip olduğunuz sürece elde edeceğiniz bazı özellikler:

Esnek Dosya Yönetimi

pCloud’un en sevdiğim özelliklerinin başında dosya yönetimi olanakları yer alıyor. Günümüzde neredeyse tüm bulut hizmetlerinin bu özelliği sunduğunu söyleyebilirsiniz, evet bir dereceye kadar haklısınız. Fakat pCloud yine boş durmuyor ve tüm dosyaları türüne göre sınıflandırmanıza izin vererek işleri daha da basitleştiriyor.

Devam edelim, daha siz kurulumu tamamlar tamamlamaz müzik, fotoğraf ve videolar için özel klasörler oluşturuyor. Bu, özellikle yeni klasörler ve alt klasörler oluşturabilme yeteneğiyle birleştiğinde çok daha organize bir kullanım fırsatı yaratıyor.

Bu arada, pCloud yedeklemeler ve dosyala istekleri için ayrı klasörler sunar. Bu sayede medya ile ilgili diğer dosyalarınız arasında asla bir karışıklık yaşanmaz. Ayrıca uygulama içinde RAR arşivleri oluşturma seçeneği de mevcut. Böylece bilgisayarınızdaki WinRar gibi programlara ihtiyaç duymadan direkt bulut içerisinde RAR dosyaları oluşturabilirsiniz.

Dosya yönetimi konusunda sunduğu yeniliklerden bahsettiğime göre bir diğer avantaja geçelim: Tüm dosyalarınız Avrupa ve ABD’deki sunucularda depolanıyor. Hatta dosyalarınızın hangi sunucu konumunda depolanması gerektiğini bile belirleyebiliyorsunuz. Bu sayede, o anki gerçek konumunuza göre size en yakın sunucuyu seçebilir ve en yüksek hızlardan faydalanabilirsiniz.

Hatırlatma: Bu seçimi hesabı oluştururken yapmanız gerekiyor. Teknik olarak bunu daha sonradan da yapabilirsiniz ama pCloud’un destek ekibiyle iletişime geçmeniz ve belirli bir miktarda ücret ödemeniz gerekir.

Kolay Dosya Paylaşımı

Bir bulut hizmeti kullanıyorsunuz ama dosya paylaşımı için binbir takla atmanızı gerektiriyor? Böyle bir durumda bulut kullanmanın hiçbir anlamı kalmıyor maalesef. pCloud bu noktada da farkını belli ediyor. Bu hizmeti kullandığım yıllar boyunca dosya paylaşımı demek benim için sadece 1-2 fare tıklaması demek oldu.

Bu, sadece basit bir işlem değil, aynı zamanda özellikle yoğun günlerde ciddi zaman tasarrufu anlamına geliyor. Bir dosya paylaşmak istiyorsunuz diyelim: Dosyaya tıkladığınız anda karşınıza bir “Paylaş” seçeneği çıkacaktır. Üzerine tıkladığınızda, hemen anında arkadaşlarınıza veya ailenize gönderebileceğiniz paylaşılabilir bir bağlantı alırsınız. Sadece bu kadar mı? Yine ve yeniden hayır.

Dilerseniz bu paylaşımı daha da özelleştirebilmeniz mümkün. Örneğin, paylaştığınız dosyaları, paylaştığınız kişinin görebilmesi ama indirememesi için ayarlayabilirsiniz. Hatta bu paylaşıma bir son kullanma tarihi bile ekleyebilirsiniz. Ya da gizli bilgilerinizden bahsediyorsak, bu dosya veya klasörleri parolayla koruma imkanı da mevcut.

Özellikle yaptığı iş doğrultusunda gizliliğe ihtiyaç duyan kullanıcılar için mükemmel bir özellik.

pCloud’u Ziyaret Edin

Dosya Senkronizasyonu

Dosyalarınıza tüm cihazlardan eişebilmek istiyorsanız pCloud’un sunduğu Sync (Senkronizasyon) özelliği yardımınıza koşuyor. Bu özellik, buluta yüklediğiniz herhangi bir dosyaya diğer tüm cihazlarınızdan erişebileceğiniz anlamına geliyor. Üstelik bunu otomatik olarak, sizin bir müdahaleniz olmadan yapıyor.

Bu sayede nerede olduğunuzdan ve hangi cihazınızı kullandığınızdan bağımsız olarak tüm dosyalarınıza erişebilirsiniz. pCloud, bir kez daha kullanıcılarına hiçbir şey yaptırmadan işlerini kolaylaştırıyor. Yapmanız gereken tek şey bu seçeneği aktif hale getirmek ve pCloud’un işini yapmasına izin vermek.

Örneğin, iPhone’unuza bir dosya indirdiğinizi varsayalım. pCloud bu dosyayı otomatik olarak bulut depolama alanına yükleyecek ve diğer cihazlarınızla da senkronize edecektir. Böylece eve vardığınızda ve bu dosyaya bilgisayarınızdan erişmeye çalıştığınızda herhangi bir ek eylemde bulunmanıza gerek kalmaz. Telefonunuza indirdiğiniz bu dosya, bilgisayarınızda açılmayı bekliyor olacaktır!

Sınırsız Dosya Boyutu

Sırada, bir bulut depolama hizmeti için en önemli konulardan birine geldik: dosya boyutu. O halde beklenen soruyu alalım, pCloud drive bu konuda herhangi bir sınır uyguluyor mu? Elbette hayır. Depolama kapasitenizi aşmadığı sürece dilediğiniz boyutta dosyalar yükleyebilirsiniz.

Yani dilerseniz Blu-Ray filmleri, yüksek çözünürlüklü görüntüleri, büyük RAR dosyalarını ve hatta aşırı yer kaplayan FLAC müzik dosyalarını bile yüklerken herhangi bir sorun yaşamazsınız. Bu arada, bu hizmetin sunduğu maksimum depolama alanı 2 TB’tır. Bunun standart kullanıcıların birçoğu için yeterli olduğunu düşünsem de bazı kullanıcılar az da bulabilir.

Böyle bir durumda destek ekibinden daha fazla depolama alanı uzantısı talebinde bulunabilirsiniz, fakat varsayılan olarak mevcut olmadığını unutmayın. Ben uzun süredir 2 TB’lık versiyonunu kullanıyorum ve benim gibi aktif bir kullanıcı için bile gayet yeterli olduğunu söyleyebilirim.

Yedeklemeler

Bu pCloud incelemesi ve testinde yer alan bir diğer önemli faktör de yedeklemelerdir. pCloud ile yedekleme yapmak inanılmaz basit bir işlem çünkü üçüncü taraf bulut hizmetlerini de kullanmanıza izin veriyor. Ancak ben insanların önemli klasörlerini hala bilgisayardan yedeklemeyi tercih ettikleri kanısındayım.

pCloud’un geniş depolama alanı sayesinde, işletim sisteminizdeki tüm önemli dosyaları sorunsuz bir şekilde yedekleyebilirsiniz. Yedekleriniz 1 yıla kadar dayanır ve bu süre içinde dosya ve klasörlerinize sorunsuz bir şekilde erişmeye devam edersiniz.

Ayrıca bu süreçte senkronizasyonun otomatik olarak yapıldığını da belirtmem lazım. Yani cihazlarınızdan biri çalındı veya kayboldu diyelim, yine de önemli dosyalarınıza diğer cihazlarınızdan erişmeye devam edersiniz.

Ve daha önce de bahsettiğim üzere, üçüncü taraf bulut çözümlerinden de yararlanabilirsiniz. Örneğin dosyalarınızı Dropbox’tan aktarmak gibi bir niyetiniz varsa pCloud size “Third-Party” bölümü de sunar. Bu bölümü seçtikten sonra, dosyaları hangi üçüncü taraf bulut sağlayıcısından yedeklemek istediğinizi seçebilirsiniz. Böylece kaşla göz arasında tüm bulut hizmetleriniz arasında dosya yedeklemesi de yapabilirsiniz.

Çöp Kutusu Geçmişi (30 Güne Kadar)

pCloud drive’a yedeklediğiniz önemli dosyalardan birini yanlışlıkla sildiğinizi düşünün. Üstelik o an fark etmediniz ve birkaç gün sonra fark ettiniz diyelim. Bu durumda o dosyanın arkasından bir sürahi su dökmeniz gerekir-di, eğer pCloud kullanmasaydınız. Çünkü pCloud’da sildiğiniz tüm dosyalar doğrudan Çöp Kutusu’na gider.

Bu Çöp Kutusu’nun buraya koyulmasının da bir sebebi var elbette. Eğer bu hizmetin premium sürümlerinden birini kullanıyorsanız silinen tüm dosyalarınız tam 30 gün boyunca burada saklanır. Peki ücretsiz bir sürüm kullanıyorsanız? Yine endişelenmenize gerek yok çünkü bu sefer de tam 15 günlük bir dosya geri yüklemesine sahip olursunuz.

Çok önemli bir dosyanızı silmiş ama birkaç gün sonra vazgeçmiş olabilirsiniz. Ya da soğuk bir kış günü uyumak için en uygun yer olarak klavyenizin üstünü seçmiş kediniz bile buna sebep olabilir. Sebebi her ne olursa olsun, Çöp Kutusu’na giderek bu dosyaları geri getirebilirsiniz, sadece birkaç fare tıklamasına bakar.

Crypto Klasör

Son olarak, pCloud’un benzersiz bir özelliğinden “Kripto Klasör”den bahsetmek istiyorum. Bu özellik, iş hesapları dışındaki tüm kullanıcılar için ek ücrete tabi. Kripto Klasör’ü basitçe anlatmak gerekirse kullanıcı tarafında şifreleme veya sıfır bilgi şifrelemesi olarak bilinen yüksek güvenlikli bir sistem sunuyor.

Bu sistem sayesinde hangi dosya ve klasörlerin daha sıkı korunmasını istediğinize kendiniz karar verebiliyorsunuz. Sıfır bilgi şifrelemesi kullanıldığı için, pCloud’un sunucuları bile dosyalarınızın içeriğini göremiyor. Bu güvenlik seviyesinin bir sonucu olarak, şifrelenmiş dosyalarınızın önizlemesini göremiyorsunuz. Örneğin, video, ses veya fotoğraf dosyalarının küçük resimlerini oluşturamıyorsunuz.

Dosyalarınızı önizleyememek ilk başta can sıkıcı gelebilir. Ancak, bu küçük fedakarlığın karşılığında elde ettiğiniz güvenlik düzeyini düşününce, bence gayet makul bir bedel. Sonuçta, bu dosyalara sadece siz erişebiliyorsunuz ve başkaları için tamamen şifrelenmiş durumda kalıyor.

pCloud, bu özelliği 14 günlük ücretsiz deneme süresiyle test etme imkanı da sunuyor. Deneme süresinden sonra aylık 4,99 dolar ödeyerek bu hizmetten yararlanmaya devam edebilirsiniz. Ama bu özelliğe sahip olmasanız bile endişelenmenize gerek yok, Kripto Klasör dışındaki dosyalarınız da 256 bit AES şifreleme ile korunuyor. Bu şifreleme yöntemi ise aşılması neredeyse imkansız bir koruma sağlıyor.

Güvenlik

Buraya kadar anlattıklarım, pCloud’un güvenlik özelliklerini derinlemesine incelemek için sağlam bir zemin oluşturuyor. Peki ama kötü amaçlı kişiler veya kurumlar karşısında nasıl korunacaksınız?

Bildiğiniz gibi, günümüzde neredeyse her gün bir veri sızıntısı ya da hacker saldırısı haberi duyuyoruz. Dolayısıyla kullandığımız bulut hizmetinin ne kadar güvenli olduğu artık bir lüks değil, zorunluluk haline geldi.

Dediğim gibi, ben de pCloud’u uzun bir süredir kullanıyorum ve artık neler yapabileceğini avucumun içi gibi biliyorum. Daha önce bahsettiğimiz “Kripto Klasör” veya diğer adıyla sıfır bilgi şifrelemesi, ek bir özellik olarak sunulsa bile elimizi fazlasıyla güçlendirmeye yetiyor.

pCloud’u Ziyaret Edin

Peki nedir bu sıfır bilgi şifrelemesi? Sıfır bilgi şifrelemesinin en güzel yanı, şifrelenmiş verilerin yalnızca kullanıcı tarafından çözülebilmesi. Yani, pCloud’un kendisi bile bu verilere erişemiyor. Bu da demek oluyor ki, pCloud’un sistemleri bir saldırıya uğrasa bile (ki çok çok düşük bir ihtimalden bahsediyoruz), kötü niyetli kişiler özel dosyalarınıza erişemeyecek. Özellikle hassas belgeleriniz için mükemmel bir koruma anlamına geliyor.

pCloud’un dosya yükleme konusundaki yaklaşımı da oldukça akıllıca. Yüklediğiniz her içerik en az 3 farklı sunucuda depolanıyor. Yani herhangi bir sunucu sorunu yaşansa bile, diğer sunucularda dosyalarınız güvende kalıyor. Bu da dosya kaybetme riskini neredeyse sıfıra indiriyor.

Bununla birlikte, tüm dosyalar 256-bit şifreleme ile korunuyor ve “man-in-the-middle” saldırılarına karşı TLS/SSL protokolleri kullanılıyor. Ayrıca, hesabınıza iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) ekleyerek güvenliği daha da artırabiliyorsunuz.

Son olarak, benim de pCloud ile ilgili en sevdiğim şey, bu hizmetin İsviçre merkezli olması. Bildiğiniz gibi İsviçre, veri koruma konusunda dünyanın en sıkı düzenlemelerine sahip ülkelerden biri. Tek başına bu bile verilerinizin ne denli bir güvenlik seviyesinde korunacağını kanıtlamaya yetiyor.

İsviçre’nin AB ve ABD’nin veri anlaşmalarına dahil olmamaları nedeniyle, pCloud kullanıcı verilerini toplama konusunda baskı altında değil. Bu da bilgilerinizin pCloud sunucularında gizli kalmasını ve üçüncü taraflarla paylaşılmamasını sağlıyor.

Müşteri Desteği

pCloud’un müşteri desteği de biz bulut kullanıcılarını memnun edecek seviyede. Sorunları kendi başınıza, hızlıca çözebilmeniz için ayrtıntılı bir SSS bölümü mevcut. Ancak bu yolla sorununuzu çözememe ihtimaline karşı müşteri destek ekibiyle de iletişim kurabiliyorsunuz. Bunu yapabilmeniz için iki yöntem mevcut:

İlk olarak, sunduklaru iletişim formunu kullanabilirsiniz. Sadece e-posta adresinizi ve iletmek istediğiniz mesajı yazın yeter. Genellikle, müşteri destek ekibinin yoğunluğuna ve sorunuzun türüne göre 24 saat ile 72 saat arasında tatmin edici bir yanıt alırsınız.

İkinci yöntem ise pCloud’a telefonla ulaşmak. Önceki yöntemler işe yaramadıysa ve hala yardıma ihtiyacınız varsa +41 43 508 59 48 numaralı telefondan yardım talebinde bulunabilirsiniz. Ücretsiz bir yöntem olmasa bile ve Türkiye’den bu numarayı aramak biraz maliyetli olsa bile hem gerçekten yardımcı olmak için çabalıyorlar hem de çok daha hızlı bir şekilde yardım alabiliyorsunuz.

Benim fikrimi soracak olursanız, e-posta desteğinin bile tek başına yeterli olduğunu düşünüyorum. Bugüne dek başıma gelen ve acil olarak düzeltilmesi gereken acil bir sorun da yaşamadım. Sadece bu yazıyı kaleme alacağım için telefon desteklerini de denemiş olmak için bir arama yaptım. Bunun dışında, sorunumu çözmek 1-2 gün sürse bile e-posta desteği hep yeterli oldu.

Genel olarak söylemem gerekirse web sitesinde sundukları müşteri destek bölümünü oldukça etkileyici buldum. Yardım Merkezi’nde 300’den fazla soruya yanıt verilmiş durumda ve genellikle yaşadığınız ufak kafa karışıklıklarında müşteri destek ekibiyle iletişime geçmenizi bile gerektirmiyor. Kendi başınıza, kestirme yolu kullanarak sorununuzu çözmenizi sağlıyor.

pCloud Fiyatlandırması – Maliyeti Ne Kadara Geliyor?

Buraya kadar tamam. pCloud sunduğu özelliklerle gönlümüzü almayı başardı, peki ya fiyatlandırması? Bu inceleme boyunca pCloud’un aslında uygun fiyatlı bir servis olduğundan bahsettim. Zaten fiyatlarına baktığınızda da bunu anlayabilirsiniz.

pCloud’un yıllık planı bile başlı başına cezbedici ama bizim asıl tavsiyemiz kesinlikle “Ömür Boyu” plan. Adından da anlaşılabileceği üzere, bu plana hayatınız boyunca 1 kez ödeme yaparsınız (120 yıl yaşayacak kadar inatçı değilseniz) ve bir daha dönüp arkanıza bakmazsınız.

Ya da dilerseniz her yıl yenilenen bir abonelik gerektiren yıllık planı da tercih edebilirsiniz. Seçim size kalmış.

Ancak bu iki seçeneği yan yana koyup tartarsanız, Ömür Boyu planın çok daha uzun vadeli ve çok daha uygun fiyatlı bir seçenek olduğunu fark edeceksiniz. Üstelik, ücretli bir plan kullandığınız sürece depolama alanının boyutunu da kendiniz belirleyebilirsiniz.

• 1190 dolar karşılığında 10 TB’lık bir depolama alanı sunan ömür boyu plan
• 399 dolar karşılığında 2 TB’lık bir depolama alanı sunan ömür boyu plan (veya yıllık 99 dolar ödeyerek de alabilirsiniz)
• 199 dolar karşılığında 500 GB’lık depolama alanı sunan ömür boyu plan (veya yıllık 49.99 dolar dolar ödeyerek de alabilirsiniz)

Tekrar etmem gerekirse, Ömür Boyu planlara sadece bir kez ödeme yapmanız gerekir. Yani yıllık planlarda olduğu gibi her yıl abonelik yenilemeniz ve tekrar ücret ödemeniz gerekmez. Hatta daha da iyisi, yukarıda bahsettiğim her abonelik planı için 10 günlük sorunsuz para iade garantisi de mevcut.

pCloud’u Ziyaret Edin

Bu sayede, bu pCloud incelemesi ve testlerinde okuduklarınızı test etmek ve beğenip beğenmediğinizi kendi gözlerinizle görmeniz için yeterli bir zaman elde edersiniz. İlk 10 gün içerisinde bir memnuniyetsizlik yaşarsanız müşteri destek ekibiyle iletişime geçebilir ve paranızı sorunsuz bir şekilde geri alırsınız. Ki böyle bir geri adım atacağınızı düşünmüyorum bile.

Ücretsiz pCloud İncelemesi

O halde hemen kısaca pCloud’un ücretsiz sürümünden de bahsedelim. Dediğim gibi, bu sürümü de ömür boyu tek bir kuruş ödemeden kullanabiliyorsunuz. Eğer para iade garantisine rağmen ücretli sürümünü kullanmak istemiyorsanız bu ücretsiz sürümü de kullanabilirsiniz. En azından pCloud’un neler sunabildiğini görmek açısından fikir elde etmmenizi sağlayacaktır.

Ayrıca, ücretsiz bulut depolama alanı ile bahsettiğimiz tüm özelliklere (Crypto Folder hariç), 10 GB depolama sınırı dezavantajıyla birlikte sahip olacaksınız. Eğer çok büyük dosyalar yedeklemek gibi bir amacınız yoksa, premium plana geçmeden önce test edip, karar vermek için mükemmeldir.

Ücretsiz sürümü kullanmak için sadece e-posta adresi ve bir şifreyle hesap oluşturmanız yeterli. Başlangıçta 5 GB’lık bir depolama alırsınız. Ancak hesabınızı doğrulamak, mobil uygulamayı indirmek ve arkadaşlarınızı davet etmek gibi görevlerle 1’er GB daha kazanırsınız. Bu şekilde depolama alanınızı 10 GB’a kadar genişletebilirsiniz.

pCloud’u Ücretsiz Deneyin

Şirket ve Aile Planları

Eğer daha fazla olanağa sahip olmak istiyorsanız pCloud’un Business (Şirket) veya Family (Aile) paketlerinden de faydalanabilirsiniz.

Örneğin Family planı, tek bir hesapta 5 kullanıcıya kadar izin verir. Ayrıca her kullanıcı, paylaşılan hesap içerisinde “özel” bir bölüme de sahip olur. Şu anda tek seferlik ödemeyle elde edeceğiniz Ömür Boyu Aile planı, %33+ indirimle 595 dolara denk geliyor.

Ya da Şirket planını da tercih edebilirsiniz. Bu plan, +3 kullanıcıyı destekler ve kullanıcı başına 1 TB’lık bir depolama alanı sınar. Bu plan maalesef Ömür Boyu bir seçeneğe sahip değil, bunun yerine yıllık 95.88 dolar veya aylık 9.99 dolar ödemenizi gerektirir.

pCloud İncelemesi Özet

2024 pCloud incelemesi ve testlerinden de görebileceğniz üzere karşımızda çok kaliteli bir bulut depolama hizmeti bulunuyor. Kullanım kolaylığı, mükemmel cihaz desteği, onlarca kullanışlı özellik ve banka sınıfı şifreleme seviyesiyle beklentisi en yüksek kullanıcıları bile etkilemeyi başarıyor.

Pek bir dezavantajı olduğunu söyleyemeyiz. Sadece, sunduğu maksimum 2 TB’lık depolama alanı bazı kullanıcılara yeterli gelmeyebilir. Müşteri desteği konusunda sorunsuz olsa da elbette en hızlı yanıt aldığımız destek de değil. Ayrıca sitelerinde bir canlı sohbet desteği de mevcut değil.

Ama tüm bunlara rağmen kesinlikle paranın satın alabileceği en iyilerden biri olduğu kanısındayım. pCloud, kelimenin tam anlamıyla bir fiyat/performans canavarı ve çok yüksek olmayan fiyatlarıyla mükemmel bir çözüm sunmayı başarıyor.

Peki, bu servisi almalı mısınız? Kesinlikle öyle, ödeyeceğiniz parayı son kuruşuna kadar hak ediyor!

pCloud’u Ziyaret Edin